İRAN İPEK YOLUNDA BİR MOLA

 

 

 

İpek yolu beni her zaman gizemiyle büyülemiştir.Seneler evvel televizyonda izlediğim bir programda ,bir Japon gezi ekibinin ipek yolu gezisi anlatılıyordu.Büyük ilgi ve merakla izlemiştim.İşlerimin yoğunluğu nedeniyle pek tatile fırsat ayıramıyordum.Fakat bu yıl ne olursa olsun ipek yolunda bir gezi gerçekleştirmeyi kafama koymuştum.

 

Tatil deyince bazıları bir süre için bir otelde kalıp o süre içinde denize girmeyi ve yakın çevreyi dolaşmayı algılıyorlar.Bense değişik yerleri dolaşmayı ve değişik insanlarla diyalog içinde olmayı seviyorum. İlk olarak gerek Türkiye ye yakın olması gerekse vize olmayışı sebebiyle İran dan başlamayı uygun gördüm.İstanbul Aksaray Lalelide İran ‘a yolcu götüren bir çok şirket var.Tahrana en fazla 48 saat içinde varılıyor ve yolculuk ücreti 25 Dolar civarında.Yolcu otobüsleri ferah ve klimalı. Aksaray ‘dan yola çıktık.

 

                             

Yol uzun olmasına rağmen rahat geçti. Ben yaptığım gezilerin maceralı olmasından hoşlanıyorum.Bundan dolayı da turlarla yapılan geziler beni açmıyor. Bir Pazar günü öğleden sonra Tahrana vardık.Tahranı en sonda gezebilirdim, terminalden Kum kentine giden arabalar vardı.Tahranda kalmayıp ilk gece Kum kentine doğru yola çıktım.

Tahran lalaezar lale bahçesi

 

Tahrana kadar Türkçe konuşarak meramınızı anlatabilirsiniz.Çokça Azeri Türkü var. Kum’a gittiğimiz otobüs çok döküntüydü.Otobüsün Azeri olan muavini bizim Çiçek Abbas filmindeki İlyas Salman’nın bir İran versiyonu. Yardımcı oldu, yolcuları bekletip şoförü kızdırma bahasına bir dolmuş bulup beni şehir merkezine yolladı.

 

Şehir merkezinde şii’lerin kutsal saydıkları bir imamlarının kız kardeşinin  büyükçe türbesi var.Bizim Eyüp Sultan gibi bir yer.Geceyi orda geçirdim.5-30 dolar arasın da kalabileceğiniz yer bulmanız mümkün.Türbeye çok bir ziyaretçi akını var ve orta doğunun her yerinde şii‘lerle karşılaşabilirsiniz.

 

 

 

Ertesi gün bizim köy otobüslerini andıran otobüslerle Isfahana doğru yola çıktım.Isfahan beni hayrete düşürecek kadar çok modern bir şehir.Bir Avrupa şehri gibi.Kaldığım otelde bir çok Avrupalı ile karşılaştım.

            

  

Bir gün bu güzel kenti dolaşmaya yetti sonraki gün terminalden otobüse binip Şiraz kentine doğru yola çıktım. İran’da ulaşım çok ucuz.Şiraz bizim Anadolu şehirlerini andırıyordu.Bir günde Şiraz da kaldım.

 

Buraya gidenlere tavsiyem bir zamanlar Pers imparatorluğunun baş şehri Persapolis harabelerini mutlaka görsünler.İstanbul’un kapalı çarşısına benzeyen bir çarşısı var.Elinde fotoğraf makinesi veya kamerası ile dolaşan bir çok Avrupalı turist ilgimi çekti.İran’da Hava yolculuğu da çok ucuz ve çok yaygın.

 

Tahrana uçakla geri dönmeye karar verdim, Tahran Şiraz havayoluyla 16 dolar.En ilginç anımı da Şiraz hava limanında yaşadım.Bilet kuyruğundayım, çekik gözlerinden Asyalı olduğunu anladığım dört yolcuya hangi ülkeden olduklarını sordum.Koreli olduklarını söylediler ve bana hangi ülkeden olduğumu sordular.Türkiyeli olduğumu söyleyince sevinçten gözler parladı ve “Oooo.. Türkiye”diye çığlık attılar ve benle Türkçe konuşmaya başladılar.Şaşırıp kalmıştım.Sonradan durumu açıkladılar tabii.Türkiye de okuyorlarmış.

            

 

Türkiye’den binlerce kilometre uzakta Türkçe duymak çok hoşuma gitmişti.Uçağım geç saatlerde kalkacaktı birlikte Persapolis harabelerini gezdik.Persapolis harikaydı.

 

 

 

 

              

Uçakla Tahrana döndüm.Birkaç gün Tahran da geçirdim.Tahran İstanbullun bir kopyası. Türkleri çok seviyorlar ve sizin Türk olduğunuzu anlayınca mutlaka bir ikram da bulunmak istiyorlar.Zaman zaman yer sorarken yabancı olduğum anlaşılınca mutlaka bir şey ikram etmeden bırakmıyorlar.Zoraki ikramlardan midem bozulunca baktım bozulunca böyle olacak gibi değil, bir harita satın aldım ve kimseye bir şey sormadan dolaşmaya başladım.

İrana asıl gitme sebebim sanayi fuarıydı.Adamlar amborgadan dolayı dışardan bir şey alamadıklarından kendi endüstrilerini oluşturmuşlar.tahminlerimin çok üstünde bir iran gördüm sanayi fuarında.

 

Kültür olarak bize çok yakın insanlar, Türkçe ye Farsça dan bir çok kelime geçmiş ve zaman zaman Türkçe konuşulduğunu zannediyorsunuz. Tahran otobüs terminalinden bilet alıp otobüse bindim ,bundan sonra ipek yolunda yapacağım gezilerin hayallerini kurarak İstanbul la geri döndüm.

Firdevsi Meydanı

Beheşti